29 Aralık 2012 Cumartesi

Diyet Yaparken Yapılan 5 Hata

Diyet yaparken çoğu kişi hatalar yapar ve kilo verememekten sürekli şikâyet eder. En çok yapılan hatalar arasında 5 tanesi ön plana çıkar.
Kilo vermek için acı çekmeliyim
Zayıflamak için çok aç kalmanın gerekli olduğunu düşünenler vardır. Diyet yapanların çoğu beslenmelerinden gerekli olan yiyecekleri çıkarırlar ve gerekli olan enerjiden yoksun kalırlar. Tüm gün boyunca aç gezerler ve kilo vermek yerine kilo aldıklarını fark ettiklerinde hayal kırıklığına uğrarlar.
Araştırmalar enerji bakımından düşük diyetlerin kilo vermek yerine kilo bile aldırabilir. İnsan vücudu bu tür diyetleri bir tehdit olarak algılar ve yediklerinizi yağ olarak depolar. Bunun sonucunda yağları yakmanız zorlaşır. Enerji alımını azaltırsanız vücudunuz kilo vermek yerine daha çok kilo alır.
Diğer bir deyişle kilo vermek için aç kalmanıza gerek yoktur. Az yiyerek ve düzenli spor yaparak kilo verme sürecinizi hızlandırabilirsiniz.
Kilo vermek için karbonhidratlı gıdalardan uzak durmalıyım
Diyetle ilgili yapılan en yaygın hatalardan biri kilo vermek için karbonhidrattan uzak durmanın gerekli olduğunu düşünmektir. Karbonhidratlar düşman olarak görülür ve diyet yapanlar kilo vermenin en kolay karbonhidratlı gıdalardan uzak durarak gerçekleşebileceğine inanırlar.
Bu düşünce saçmadır. Tatlılar, çikolatalar, kekler, bisküviler ve tatlandırılmış içecekler gibi karbonhidratlı gıdalardan uzak durabilirsiniz ama tüm karbonhidratlı gıdaları kesmek saçmadır.
Vücudun sağlıklı yağlara da ihtiyacı vardır. Zeytinyağı ve balıklarda bulunan yağlar sağlıklı yağlar arasındadır.
 Kilo vermek için litrelerce su içmeliyim
Su dâhil sıvıları tüketmek iyi bir fikirdir ama günde 3 litreden fazlası zarardır. Çok su içmenin kilo vermeye yardımcı olduğu düşüncesi de çok doğru değildir.
Su içmeyi çok abartırsanız sağlığınızla ilgili problemler ortaya çıkabilir. Tartıldığınızda daha az çıkabilirsiniz bu sizi yanıltmasın. Bazı durumlarda aşırı su içmek ölümcül sonuçlar bile doğurabilir.
Bitkisel zayıflama hapları güvenlidir
Bitkisel zayıflama ürünlerinde yaygın olarak kullanılan Efedra bitkisel zayıflama haplarının aslında ne kadar tehlikeli olduğuna kanıttır.
Bitkisel zayıflama hapları tehlikeli olabilir ve sindirim sisteminin hatta böbreklerin çalışmasını engelleyebilir ve sağlık sorunları yaşayabilirsiniz. Bitkisel zayıflama ürünlerinin etkisi yoktur yani zayıflamanıza sebep olan yaptığınız sıkı diyettir. Bu ürünler potansiyel olarak zararlıdır.
Bu bitkisel ürünleri ve hapları kullanmaktansa sağlıklı beslenerek ve düzenli spor yaparak zayıflamak en sağlıklı yöntemdir.
 Kilo vermek pahalıdır
Kilo vermek isteyenlerin çoğu özel yiyecekleri alamadıkları için ya da spor salonuna yazılacak parası olmadığı için zayıflayamadığını söylemektedir. Kilo vermek için çok paranız olmasına gerek yoktur. Pahalı diyet programları uygulayarak ya da spor salonuna giderek zayıflamak yerine günlük olarak evinizde yapacağız egzersizlerle ve düzenli beslenmeyle fazla kilolarınızdan yavaş yavaş kurtulabilirsiniz.
Ev yapımı yağsız ve kalorisi düşük yiyeceklerle zayıflayabilirsiniz. Öğle yemeklerinde salata yiyin. Pahalı olmayan sebze yemekleri yapın. Yemeklere biraz zeytinyağı koyarak zayıflama sürecini hızlandırın. Bütün bunlar birleşerek zayıflamanızı sağlar.

13 Aralık 2012 Perşembe

Yağ eriten besinler hangileri



Hem sağlıklı beslenmek hem de hayatınızı daha güzel geçirmek istemez misiniz?İşte bunun her ikisini de bir arada gerçekleştirmek için sağlınıza dikkat etmelisiniz. Doktorların ve uzmanların uyardığı konu ise yağ oranı. Vücudunuzdaki yağ oranı %25′i geçerse endişelenmeye başlamalısınız. Çünkü hem sağlıksız bir beden hem de sağlıksız bir hayat sizi beklemektedir. Bunun için en güzel bir an önce sağlıklı beslenmeye başlamalı ardından da sporu hayatınıza sokmalısınız.
“Yağ hücresi insan vücudu için çok önemli bir organdır. Tıpkı akciğerlerimiz, kalbimiz, beynimiz gibi. Vücudumuzda özellikle Vitamin A, D, E, K’nın depo yeridir. Vücut ısısını sağlar, dışarıdan gelen darbeleri çeker, kemik kırılmalarını önler. Bazı hormonların sentez yeridir. O nedenle bir insanın vücudunda sıfır yağ olması yaşamla bağdaşmaz. Yağ dokusu mutlaka vücutta olmalıdır.
Ama bu oran kadınlarda vücut ağırlığının %30’undan, erkeklerde %25’inden fazla olursa başta kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı, eklem hastalıkları ve birçok kanser türüne neden olabilir.
Yağ hücreleri bütün vücuda dağılır. Ancak bazı bölgelere daha fazla dağılır. Yağ hücrelerinin vücutta dağılımı ise genetik eğilimle belirlenir.
Bel çevresindeki yağlanma, basen çevresindeki yağlanmaya göre daha risklidir.
Genel olarak iki tür bölgesel yağlanmadan bahsedebiliriz. Bel çevresindeki yağlanma ve basen bölgesindeki yağlanma diye. Bel çevresindeki yağlanma sağlık açısından daha riskli bir yağlanmadır. Çünkü buradaki yağ hücreleri daha büyüktür ve iç organlara daha yakındır. O nedenle bel çevresi kalın olanlar basen çevresi kalın olanlara göre metabolik açıdan daha risklidir.
Hormonal düzensizlik yağlanmayı etkiler
Bölgesel yağlanmada genetiğin yanı sıra hormonal düzensizliğin de çok rolü vardır. Bel çevresi kalın olanlarda insülin hormon yüksekliği vardır. İnsülin bizim pankreasımızdan salgılanan ve yediğimiz yiyeceklerle vücudumuza giren şekeri hücre içine sokularak kullanılmasını sağlayan hormondur. Ancak bel çevresi kalınlaşmaya başladığı zaman insülin hormonu şekeri hücre içine koymakta zorlanır ve vücut insülini yükseltmeye başlar. Bu durumda iştah çok açılır ve yağlanma daha fazla olur. Yani şeker hastalığının da ayak sesleri ortaya çıkmaya başlar.